MENÜ

Duygusal Yemenin Görünmeyen Yüzü

Duygusal Yemenin Görünmeyen Yüzü

Kendinizi yorgun bir günün ardından buzdolabının önünde ‘ne yesem?’ diye düşünürken buldunuz mu hiç? Peki fiziksel ihtiyacınız olmadığı halde bir yemek uygulamasında gezinirken hiç bunun neden olduğunu düşündünüz mü?

Eğer hiç fark etmedim, sadece canım yemek yemek istiyor diyorsanız duygusal yeme yaşıyor olabilirsiniz. Bu yazıda size klasik duygusal yeme belirtilerinden söz etmeyeceğim. Bunun yerine sizi çok daha derin bir incelemeye davet ediyorum.


Duygusal Yeme Nedir?

Duygusal yeme duygusal duruma bağlı bir tüketimdir. Ve bu tüketim bir süre sonra alışkanlığa, bağımlılığa döner. Hatta sadece alışkanlığa değil, en iyi dostumuz haline gelir. Duygusal anlamda başa çıkamadığımızı hissettiğimiz yerde yiyecekleri bir başa çıkma mekanizması, bastırma aracı olarak kullanırız. Bunu birçok şekilde yapabiliyoruz aslında mesela alkol kullanmak, takıntılı şekilde spor yapmak, fazla yemek ya da yememek gibi. Duygusal yeme de bunlardan biri aslında. Yapamadıklarımızın, söyleyemediklerimizin, sınırlarımızın yerine yiyecekleri koyuyoruz.

Öte yandan küçükken duygular gösterilmeye izin verilmediğinde büyüdüğümüzde duygularıyla savaşan yetişkinler haline geliyoruz. Ağlamamıza izin verilmediğinde yiyoruz, konuşamadığımızda yiyoruz, şefkat aradığımızda yiyoruz. 


Neden Duygusal Yiyiyoruz?

Besin beyinin sakinleştiricisidir. Çünkü besin beyni korur. Beyin yoğun durumlar ve duygular altındayken sakinleşmeye çalıştığında evrimsel anlamda ulaşabildiği ilk şey besindir. Bu yüzden irade ile ilgili bir süreç değildir bu. Beyin besin ile kendini hayatta tutar çünkü besin bir aracıdır. Bir çikolata ödül gibi gelir, bir hamburger söylenmemiş her sözün sanki söylenmiş gibi rahatlamasını hissettirir. Bir başkasına hayır diyemediğimizde kocaman bir cips içimizdeki ‘neden hayır demedim ki?’ diye söyleyenen ve kendini suçlayan sesi bastırabilir. Peki temel sorun gerçekten ortadan kalkar mı? Hayır. 

Öte yandan yemek kültürel anlamda da çok önemli bir yer tutuyor. Mesela bizim kültürümüzde yemek nedir, bir sevgi gösterisi, önemseme göstergesidir. Yemeği duygularımızı ifade etmek için aracı kılıyor kültürümüz. Sağlıklı kuramadığımız iletişimleri ve ilişkileri yemek aracılığıyla, aile sofralarıyla kurabiliyoruz. Atasözleri ve deyimler de bunu çok gösteriyor. Mesela ‘can boğazdan gelir, aç ayı oynamaz, bal tutan parmağını yalar, büyük lokma ye büyük söz söyleme, hatır için çiğ tavuk yenir, yenilir yutulur gibi olmamak, kaymağını yemek’. Öte yandan her konu için bir kahve, yemek ritüellerimiz var. Kutlama yemeği, keyif kahvesi, yorgunluk kahvesi... Bu yüzden yemeği hayatımızdan da duygularımızdan da ayıramıyoruz pek. 


Duygusal Yeme ile Nasıl Başa Çıkabilirim?

1)Önce yaşamı düzenlemek gereklidir çünkü asıl sorun yemek değil, başa çıkma becerilerimizdir. Sadece yemek yeme alışkanlıklarımızı düzenlemeye çalışmak temel problemi çözümsüz bırakacaktır.

2)Toksik pozitiflikten uzak durmak önemlidir. Hayat her zaman muhteşem bir yer değildir ve biz de her zaman iyi hissedemeyiz, bu gerçekçi bir beklenti değildir o yüzden zorlu duyguları da hayatın tamamı değil bir parçası olarak görebilmeyi deneyebiliriz. 

3)Beslenme günlüğü tutarak hangi durumlarda, hangi anlarda, günün hangi saatlerinde ve ne tarz olaylar ve hissedilen duygular sonrasında yemeğe yöneldiğimizi izleyerek bizi duygusal yemeye iten duygular hakkında ipucu yakalayabiliriz.

4)Hayatımızda bize zevk veren tek şeyin yemek olmadığını bilip, bize zevk verecek yeni alanlar yaratmaya çabalayabiliriz.

5)Alanında uzman bir psikologdan yardım alabiliriz.

17.07.2024

Diğer Yazılar